Jan Hanford - Prelude no. 7 piyano solosu

Evet sevgili gençler..

Bu aralar siz de farkındasınız durumun, web güncemiz senkron kayması yaşıyor, her gün artan deneyimlerimizi sizinle paylaşamıyoruz. Neyse ki teknoloji imdadımiza yetişiyor. MS XPden windows 7'ye zıpladığım için vistada ne vardı ne yoktu bilmiyorum, ama windows 7 beni Ubuntu 6,06 kadar heyecanlandırmayı başardı. tebrik etmek lazım, bu sefer iyi bir iş çıkarmışlar.

Her neyse.. Aşağıdaki bu güzel videoyu, yeni versiyon movie maker ile yapıp program içinden doğruca Youtube'a gönderdim. Bu kadar kolaylaştıktan sonra ilerleyen günlerde yeni paylaşımlarımızı beklemek en doğal hakkınız.

Gerekli malzemeler:

• 1 Adet müzik, "çok sevdim bunu" ve  "başkalarına dinletmezsem heder olurum, dağlara cikar peder-keşiş olurum" dedirten cinsten
  

• 2 adet jenerik yazısı, isim-başlık ve mahlasınız, diger (bilerek g ile yazdım :) bir ifade ile "nickiniz"i içerebilir.

• 1 Adet mümkünse 400pxden büyük ölçülere sahip 4:3 oranında bir fotoğraf, yoksa da canınız sağolsun ama Google-Images boş durmasın hani.. boy veya portre hatta vesikalık bile olabilir amma ve lakin gelin siz yine de eski gezi-hatıra fotoğrafı formatındaki imajları belleğinizde zaptedin.
  

Gerisi sizin yaratıcılığınıza kalmış, malzemeleri rastgele saçıverin moviemaker'da, ortaya hoş manzaralar çıkacaktır eminim. Usta yönetmenlerin yöntemi budur, benden duymuş olmayın.
Şekil 1A aşağıdadır, sade ve hızlı bir şekilde paylaşmak temelinde değerlendirildiğinde, kota dostu latif bir oynaktır kendileri.*

Jan Hanford - Prelude no. 7 piyano solosu

Bu arada Jan Hanford hakkında bir çift kelam etmeyi unutmuşum. Bu hanımefendi hoş soloların olduğu bir albüm çıkarmış vakti zamanında.. 2003'te.. Bu müziğin telif sınırları CC lisansı ile ticari durumlar hariç kaldırılmış. Yani adam uğraşmış didinmiş yapmış, al bunu ister youtube'a at, ister telefonuna melodi yap, eğer yutturusan mezuniyet balosunda çalsın, üzerinden para kazanmadıktan sonra istediğin gibi kullan demiş.

Şarkıda 0:35 ve 1:22'den sonra asansörde aşağı inerken kapıldığım garip boşluk hissini seziyorum, bilmem nedendir?


*Ubuntu ve Pardus diyenler de mevcuttur.
*Oynak: Movie kelimesinin oynayan film karelerinden geldiğini düşünerek video ve bilimum sinema dünyasının derdine çare olacak yegane kelimemizdir, ayrıca efendim kendisi de Türkçe'dir . :)

1 Bardak Cola Bir Saatte Vücutta Bakın Neler Yapıyor?

Cola ile felakete götüren 60 dakika 
İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bir bardak Cola'nın 60 dakikada vücuda verdiği zararları anlattı. İşte felakete götüren kısır döngü.

İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, Cola'nın zararları hakkında ilginç açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Karatay, 'kola içince vücudunuzda neler olduğunun farkında mısınız?' diyerek aşağıdaki açıklamayı yaptı: 
1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.
2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.
3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.
4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)
5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.
6. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırısınız.
7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.
8. Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.

Hala cola içmek istermisiniz? Yoksa taze sıkma portakal ve nar suyumu sıktırırsınız gittiğiniz restaurantlarda?
Maalesef sıkma portakal suyu yok!! Diyen lokantaları protesto edin. 20 milyon liraya bir meyve sıkma makinası aldırın. Aksi halde bir daha gelmeyeceğinizi söyleyin..
Sağlığımıza dikkat edelim. Restaurantlarda Cola, Fanta, Zero varsa. Sıkma taze portakal, mandalina, kivi sudalarıda olsun.

8 Yaşında Cinsiyet Değiştirdi...

ABD'de erkek olarak doğan Josie Romero henüz dört yaşındayken ailesine "Ben aslında bir kızım" dedi, altı yaşına girdiğinde ise kendisine "çift cinsiyetli" teşhisi konuldu...

Teşhisin konulmasının ardından ilk tepkileri "Oğlumuz eşcinsel mi?" şeklinde olan aile ise yaptıkları araştırma sonrasında oğullarının cinsiyet değiştirmesine karar verdi. Konuyla ilgili konuşan anne Venessia "Bu durumu kabullenmek özellikle eşim için çok zor oldu. Çünkü oğlunu kaybetmiş gibi hissediyordu” şeklinde konuşurken eski adıyla Joseph, yeni adıyla Josie ise yeni cinsiyetinden gayet memnun “Artık mutluyum. Erkek gibi davranmak zorunda değilim” dedi. Anne Venessia ve baba Joey, çocuklarına her zaman destek olacaklarını ifade etseler de ülkenin muhafazakar kesiminden de bu kararları nedeniyle büyük tepki aldılar.

YOOK DAHA NELER :)) ÇOCUK SADECE 8 YAŞINDA DAHA...İLGİNÇ...

Monty Python - Argument Clinic - Türkçe Altyazılı Tartışma Kliniği Skeci

Monty Python isimli efsane İngiliz komedi grubunun favori skeçlerinden olan "Argument Clinic" (Tartışma Kliniği)'nin Türkçe altyazılı versiyonu Nerd Herd farkıyla sizlerle...
indirmek için buraya tıklayınız ;)








İşte videomuz, buyurunuz:

DAHA ÖNCE…

…görmedim…
Salınırdı müziğin ritmiyle
Kendinden geçerdi belki de
Daha önce böyle görmedim

Saçlarından yansıyan ışık
Gözlerimde şimşeklenirdi
Depremler olurdu zıplarken
Daha önce böyle görmedim

Bin bir türlü senaryo
Yaşandı bitti zihnimde
Ah bir göz göze gelebilseydik…
Daha önce böyle olmadım

Kim bilir nasıl biriydi?
Gözleri kimleri yaktı ben gibi?
Kaç sıcaklık hissetti dudaklarında?
Daha önce böyle bakmadım

Az önce usulca araçtan indi
Giderken tüm dertler beynime bindi
Dur gitme diyemedim
Daha önce böyle mıhlanmadım

Şimdi bu satırları yazıyorum
O şimdi ne yapıyor?
Amatör ruh benimkisi
Daha önce de fütursuzdum

Kelimelerim çekiniyor
Kaçıyorlar zihnimden
Kalbimdeki ritimle
Oynasa ya yine…

Çok kız seyrettim oynarken
Çok iç geçirdim belki de
Ama hiç bu kadar olmadı
Daha önce böyle avallaşmadım

Mucizeydi yine görmem
Mucizelere inandım
Utangaçlığıma yenik düştüm
Daha önce de böyleydim

Ne adını biliyorum
Ne de yaşını
Umurumda da değil aslında
Daha önce böyle değildim

Şimdi kendime kızarım
Aptallığıma yanarım
Ben yine, yine benim
Daha önce de çok sövdüm

(gönlümden alıntıdır)

tanrının bilgisayarı olsaydı !!!

Dervişin hikayesi

Her görenin âşık olduğu, uğrunda aklını kaybettiği bir kız vardı. Yanağı kafur gibi bembeyaz, saçları misk gibi simsiyah. Şeker, onun dudağını lezzetini bilseydi, erir yok olurdu. Bu dilber bahçelerde gezinirken oralardan bir derviş geçti. Bir ekmekçinin acıyıp verdiği yarım somunu tutuyordu elinde. O ay yüzlüyü görünce ekmeği elinden düşüverdi. Kız bu hale gülüp geçmişti ama o gülüş, dervişin bedenindeki yarım canı da yere çaldı. O andan itibaren ne gecesi ne gündüzü kaldı dervişin. Tam yedi yıl yanıp yakıldı, ağlayıp inledi. Kızın mahallesinden hiç ayrılmadı, evinin çevresinde dönüp durdu. Yoksulun bu hali kızın akrabalarını rahatsız etti ve bir gece sessizce ortadan kaldırmayı düşündüler. O dilber biraz insaflıydı, gizlice yoksul dervişi çağırıp “Git buralardan,” dedi, “elde edemeyeceğin bir şey için kapımda bekleme. Canına kast edecekler, durma kaç!” O zaman derviş ağladı ve ilk kez içini döktü kıza:

“Bencileyin, bin âşıkın canı senin cemaline feda olsun. Ben canımı seni ilk gördüğüm an kaybetmiştim, şimdi bir can için seni terk eder miyim sanıyorsun? Yalnız meraktayım, madem bana hiç acımayacaktın, neden o zaman gülmüştün!”

“A ahmak derviş,” dedi kız, “a hünersiz zavallı, sen hiç kendine bakıyor musun, gülünecek bir suratın var, insan sana bakınca elbette gülesi geliyor.”

“Aşk,” diye karşılık verdi derviş, “aşk, sevilen için bir hiç ise de, seven için heptir. Eğer, ey güzel, sana gücenme gücüm olsaydı, bu duyduklarım için gücenirdim. Amma bunun için aşkımdan geçecek değilim!”

Derviş yedi gece daha oralarda dolandı. Sonra onu hiç kimsecikler bir daha görmedi.



*İskender Pala'nın kitabı Katre-i Matem'den alıntıdır.

Radyomuza DJ Arıyoruz

2009 yazında Radyo Nerd Herd isimli radyomuzu açmıştık, flatcast ile yayınlar yapmıştık. Şimdilik yine flatcast ile gitmeyi düşünüyoruz ancak ilerleyen zamanlarda bir radyo hosting alıp işi biraz daha profesyonelliğe çevirmeyi de istiyoruz. Zamanla Dj ve programların rayına oturması gerek ve dinleyici kitlemizin oluşması gerek. Bu yüzden DJ olmak isteyen arkadaşlar bizimle iletişime geçerlerse çok seviniriz. Yayın yapabileceğiniz gün ve saatleri, tarzınızı, program ismi olarak düşündüklerinizi ve bunların dışında aklınızdaki her şeyi (sorular da dahil) iletişim bölümünden bize ulaştırabilirsiniz. DJ olmak isteyen arkadaşları bekliyoruz.

Donanım ders notları

BÖTE-2 Donanım dersi sunumları. Fakülte sunucusundaki dosyalara erişimde sorunlar olabiliyor, aynı dosyaları, isterseniz ayrı ayrı ya da tüm sunumları tek dosyada indirebilirsiniz.

9 ve 10 yeni eklendi

Sunumlar:
1-Bilgisayarın Tarihçesi ve gelişimi 
2-Bilgisayar Mimarisi ve çalışma mantığı
3-Kasa ve anakart
4-İşlemciler
5-Bellekler
6-Disk Sürücüler (Bölüm 1)
7-Disk Sürücüler (Bölüm 2)
8-Genişleme kartları
9-Monitörler
10-Yazıcılar

Yok ben uğraşmayayım hepsini birden ilk 8 sunumu hemen indirmek istiyorum diyorsan, tıkla (37.75MB)!