tanrı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tanrı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

MİTOLOJİ NEDİR

Mitoloji kelimesi, yunanca mythos ( masal - hikaye ) ve logos ( söz ) kelimesinden gelmiştir. Mitoloji; çok eski zamanlarda gelmiş ve yaşamış olan ulusların inandıkları tanrıların, kahramanların, devlerin ve perilerin hayat ve bahseden hikayelerdir. Her toplumun kendine özgü bir mitoloji maceraları vardır. Ve temsil ettiği topluluğun aynası gibidir. Mitolojiler toplumdan topluma farklılık gösterdiği gibi ortak yanlar da çok bulunmaktadır. Mitolojide geçen öykülerin hepsi hayal ürünü değildir. Birçok mitolojide geçen tufan olayı, yapılan kazı ve araştırmalar sonuçu gerçek olduğu ispatlanmıştır. 
Mitolojilerin en güzeli olarak olarak kabul edilen klasik mitoloji ( Greek mitoloji ) deki öykülerin tamamına yakın bir bölümü ya Anadolu da geçmektedir, ya da Anadolu ile ilintilidir.

İşte mitolojide EVRENİN OLUŞUMU ve TANRILARIN DOĞUŞU...

Hesiodos'a göre evrenin başlangıcı karışıklık, belirsizlik ve sonsuz boşluk anlamına gelen Khaos' tu. Khaos içinden önce Gaia ( toprak ana ) doğdu. Daha sonra ölüler ülkesinin en derin yeri Tartaros ve aşk tanrısı Eros doğdu. Ardından yeraltı karanlığı Erebos ve yeryüzü karanlığı Nyks birleşerek dünyayı saran ışıklı göğü ve günü ( Hemera ) meydana getirdiler. 

Toprak ana tek başına Uranos (gök) , Pontos (deniz) ve dağları yarattı. Bunlarla birleşerek şekillenmeye başlayan evreni tanrısal varlıklarla doldurdu. Tanrılar arasında çeşitli savaşlar meydana gelmeye başladı. Kronos, babası Uranos' u öldürerek yönetimi ele geçirdi. Uranos' un yere düşen kanından toprak ana hamile kaldı ve yıllar sonra öç tanrıçaları olan Erinys' ler doğdu. Nyks ( gece ) ölümü, uykuyu, düşleri, kader tanrıçaları olan Moiraları, ölçüsüzlüğü cezalandıran Nemesis' i ve kavga tanrıçası Eris' i doğurdu.
Toprak ana deniz ( Pontos ) la birleşerek deniz tanrı ve tanrıçalarını doğurdu. Phorkys ile kardeşi Keto' nun birleşmesinden Graialar ve Gorgo' lar doğdu. Gorgolardan yalnızca Medusa ölümlü idi. Perseus, Medusa 'nın başını kesmiş ve akan kanından Kanatlı at Pegasus ve Khrysaor doğdu. Kronos ile kızkardeşi Rheia 'nın evliliğinden üçüncü kuşak Olymposlu tanrılar olan Hestia, Demeter, Poseidon, Hades ve Zeus doğdu. Zeus hakimiyeti ele alarak Olympos' dan ( yüksek dağ ) evreni kardeşleri ile beraber yönetmeye başladı. Bu tanrılara oniki Olymposlu tanrı deniliyordu...

kendi ezikliğinin suçunu tanrı'ya atan insan

kendi ezikliğinin suçunu tanrı'ya atan insan ve "internet dini" üzerine bir kaç kelam.....



bu güruhun durumu aslında çok arabesktir..ve evlerinde kimseye çaktırmadan gizli gizli müslüm gürses, ferdi tayfur , emrah vs... dinlerler...dışarda ise gotik takılmayı tercih ederler.
yaşadıkları bi takım şeyler onları yaralamıştır...evet elbette kuşkusuz insan bir takım şeylerden etkilenir hayatta..

Evet hayat bizleri örselemiş olabilir, annemiz küçükken terlikle bizi dövmüş olabilir, sevgilimiz bizi terketmiş,istediğimiz convers’i alamamış,beğendiğimiz hatunu eve atamamış olabiliriz..

Ama işte benim bahsedeceğim bu kişiler ya çok saftırlar ya da çok bencildirler ki hayatta yaşadıkları bu eziklik yıllar geçtikçe onları tanınamaz hale gelmiş bir insan yapmıştır....İki ihtimal vardır..Ve işte bu iki ihtimalden biri onları bu arabesk duruma sürükler.Bunlar her boku allaha atarlar, atarlar, atarlar,,sonra inanmıyorum havasına girerler...bir gün deist bir gün ateist öbür gün agnostik olur çıkarlar...içine düştükleri kendi boktan durumları yetmezmiş gibi bir de etraflarındaki diğer insanların da hayatlarını bok etmeye çalışırlar.

hem tanrıya inanmazlar hem de yeri geldiğinde tüm savaşların tüm zulümlerin suçunu o iki dakika önce inkar ettikleri tanrıya atmaktan çekinmezler...size de bu ne çelişki bu ne çıldırtan denge aga ? demek düşer..

Bunların saf olanları iyi niyetlidirler aslında...Bunlar gerçekten arayış içinde olanlardır.

Fakat ikinci grup yani bencil olanları akıllara zarardırlar...Bunlarla başa çıkabilmek zordur..Hani dinsizin hakkından imansız gelir derler ya bu egoizm taraftarlarının üstesinden işte o imansızlar bile gelemez...!
Bunlar da bir sonradan görmelik hakimdir ki işte bu özellik zaten ezikliğin temel ana vazgeçilmez unsurudur.Bunlar kendilerini kanıtlama çabası içerisindedirler..Aslında bir dünya görüşleri olmasa da , dünya-insanlık işleri siklerinde bile olmasa da insanlara hoş görünmek adına kendilerine sözlüklerden, ansiklopedilerden savunacak uygun bir ideoloji bulurlar ve onu seçerler kendilerine.

Bunlar kolay etki altında kalan insanlardır aslında.Medyanın propagandasına çabuk kanarlar..FW mailler bunlar için vazgeçilmez bir ibadet tarzı olmuştur..İnternette gördükleri her şeye gayet kolayca inanabilir bunlar...Bu tip insanların günümüzde inandıkları tek şey aslında internettir... (baknz.. Aramaya inanmak)

Bunların inandıkları dinin adı “internet dini” dir...Kutsalları google , peygamberleri ekşi sözlükvari oluşumlardır.İnternet dininin emirlerini MSN ve Facebook gibi yollarla tüm sanal alem insanlığına tebliğ ederler.Kaynaklar, kütüphaneler, arşivler ve tarihin hiçbir önemi yoktur.Üniversite kürsülerinde, kütüphane ve arşivlerde saçlarını beyazlatan profosör amcaların hiçbir ehemmiyeti yoktur..Onların uğraşları beyhude çabalardır...

Neyse konuyu dağıtmayalım...Evet hem Tanrı’ya inanmayıp (gerçekten inanmayanlara saygım sonsuz) ya da daha doğrusu sürekli inanmadığını söyleyip, karılı kızlı ortamlarda şekil yapmaya çalışıp , hem de en ufak bir aksilikte isyan edince ortalıkta küfredecek bir varlık aramak bir çelişkidir arkadaşlar...Yapmayalım diyorum ,gözünüzü seveyim.

Şu üç günlük dünyada, yarın bir gün hepimizin geberip gideceği bu alemde, insanlara hoş görünmeye çalışmak yerine yaratıcıya hoş görünmeyi tercih etmenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum ben şahsen...Az önce dediğim gibi gerçekten inanmayan insanlara, onlar bana saygı gösterdiği sürece benim de saygım ve hoşgörüm sonsuz...

Benim bu yazıyla sözüm etraftaki bazı “şekil olmuş şöbiyet güzellerine”, benim laflarım ne olduğunu bilmedikleri bir şeye (herhangi bir şeye bu farketmez) körü körüne inanıp işin fanatikliğine giden ve bu yolla ortam yapmaya çalışan ortamsız çapsızlara...Evet lütfen en azından şunu yapalım hayatta neyi savunuyorsak savunalım neye inanırsak inanalım ama sağduyuyu , hoşgörüyü, başkalarına saygıyı , vicdanı, akılı elden bırakmayalım....Hepinizi al yanaklarınızdan, top sakallarınızdan, jöleli saçlarınızdan, lewis kotlarınızdan öpüyorum...saygılar sunuyorum....

Kadın-Erkek ve Tanrı Teorilerim

İnsanlığın ilk çağlarından beri kadın ile erkek arasındaki rekabet ve çekişme hep süregelmiş bilinen bir mevzudur. peki tanrı neden erkek ve kadin diye iki ayrı şekilde insan yarattı elbette bu sorunun cevabını bilemiyoruz :) ama birkaç tahminimiz var tabi ki..

1'inci teori: Tanrı kadını yarattı ve ona göz kulak olsun, sıkılınca güldürsün, zeka ve mantık gereken hesapları planları kadınların yerine yapsın, ağlayınca teskin etsin, her sıkıtısını göğüslesin, kadın evde yatarken erkek akşama kadar eşek gibi çalışıp alışverişlerini, kredi kartı borçlarını ödesin, köpeğini gezdirip annesine baksin diye erkeği görevlendirdi. biraz mantıklı gibi ama hemen karar vermeyin, şüpheci olun.

2'inci teori: Tanrı erkeği yarattı, baktı ki erkek kendi gücüne zekasına çok güveniyor ve durmadan dünyada düzeni bozuyor hatta sonunda kendine tanrı rolu çıkarıyor.. tabi tanrı buna çok kızdı ve insanoğluna bir ders vermek için erkeğin gücünü zekasını perişan eden hoş varlıklar kadınları yarattı. böylece rövanş alınmış oldu. erkeğin gücü kadının çekiciliği ve kurnazlığına mağlup oldu.

3'üncü teori ki bu en çok beğeni ve kabul görmüş olanıdır: kısmen 2inci teoriye de benzzemektedir.. şimdi tanrı erkeği yaratır, ama erkek dünya işiyle futbolla iddaa ve para ile o kadar yakından ilgilenmektedir ki, tanrıyı ve ona karşı görevlerini unutur. tanrı ise kendisini hatırlatmak için erkeğin hoşuna gidecek olan şirin varlıkları gönderir. bunu gören erkek heyecan ve büyük bir aşk-şevk ile aman tanrım diye haykırır. bizim kültürde ise erkeler kadınları görünce ardından "Allahhh be!" diye bu geleneği devam ettirmektedir.

bir kanıt: bazı nerd herd mensubu arkadaşların, gece gündüz ders ve kod aşkıyla yanıp tutuşurlarken, kütüphanede yolda otobüste hoş ve şirin veya sarışın ya da modaya uygun kıyafetli bir kadını görünce hep birden veya asenkron olarak Allah! diye haykırdıkları görülmüştür :D bu da 3üncü teoriye bir örnektir.

şimdi de bir başka kanıt: tanrının varlığından süphe duyan arkadaşlara bile o heyecanla Allah dedirten başka bir etmen olamaz kadından başka :) kadınlar erkekleri imana getirmek için gönderilmiş birer işaretcilerdir. özetle "It was the signal!"


not: bunlar tamamen hayal ve benim ortak ürünümüzdür.