Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...Mekânın cennet, ruhun şâd olsun sevgili dayıcım.
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber?...
Elveda
Çoğu zaman aklımızdadır ama bir türlü diyemeyiz son sözü. Gönlümüzdedir sevgimiz, belki üzeri tozlu belki sonbaharın dökülen yaprakları ile kaplı. Bilirsin, söylemeli. Bilirsin, içinde kalmamalı bilmeli. Ölüm kapını çaldığı vakte kadar beklersin, hâlâ vakit vardır çünkü. Ölüm kapını çaldığında anlarsın artık geç kaldığını. Duyduğunda artık geç kalmışlığın yüzüne çarpar soğuk bir rüzgar gibi, hissettiğinde yokluğunu geri gelmeyecek şeylerin içinden gittiğini anlarsın. Sağlık-sıhhat, gençlik-güzellik, güç-kudret, mal-mülk, iktidar-itibar, hepsi boş... bin ezber etsen de ilk defa karşılaşıyor gibi sendelersin ölümle yüzyüze geldiğinde. Tüm lezzetler yarıda kalır, tatlı anların acılaşır. Bin ahın içinde yüzlerce keşke taşır ölüm. Her canlının tattığı ekşi şuruptur ölüm, biraz keskin olsa da tadı, illa ki madde boyutuna olan bağlılığımızdan kurtaracak, serbest bırakacaktır ruhu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder